Covid-19’dan Yeni Dünya Düzenine Doğru
“If we are courageous and united, we will win. If we are selfish and divided, we will lose. “
(Eğer cesur olup birleşirsek, kazanacağız. Yok eğer bencil olup ayrışırsak, kaybedeceğiz.)
Yukarıda alıntıladığım cümle, İtalya’nın Avrupa Birliği Büyükelçisi Maurizio Massari’nin geçtiğimiz günlerde, Mart ayının başında, Politico dergisine yazdığı makalenin bitiş cümlesidir. Bu yazının başlığını bu kadar iddialı koyup koymamak üzerine çok düşündüm. Bu makaleyi okuduktan sonra artık bu başlığı kullanmakta bir mahsur görmüyorum. Çünkü dünyada dilin nasıl kullanılması gerektiği üzerinde en titiz ve en sorumlu davranan meslek diplomatlıktır diyebilirim. Onun için bir diplomatın en büyük silahı dilidir. Avrupa Birliği’nde görevli ve İtalya’yı temsilen bulunan bu diplomat içerisinde bulunduğumuz durumun siyasi ve sosyal muhasebesini devletler açısından yaparak bu cümleyi sarfetmiştir. Diplomasi dili üzerinde bu kadar durduktan sonra asıl konumuza gelebilirim:
Dünya, Sovyetler Birliği’nin çökmesi sonrasında Bipolar (iki kutuplu) dünya düzeninden çıkmış ve ABD’nin öncülük ettiği Batı dünyası rakipsiz kalmıştır. Bu durum 11 Eylül ikiz kulelerin saldırısı ile ilk kez bir travma geçirmiş ve 2008 ekonomik buhranı ile yavaş yavaş değişmeye başlamıştır. Liberal dünya düzeni Doğu’da tam anlamıyla yerleşememiş, bunun yerine devlet kapitalizmi, her ne kadar aralarında farklılıklar olsa da, Rusya ve Çin’de başarıyla uygulanmıştır. Bununla beraber 2016’da ABD’de iktidara gelen Trump yönetimi Liberal hegemonyacı seleflerinden farklı olarak dünyadaki liderlik pozisyonundan çok ofansif realist ulusalcı bir dış politika izlemekte ve ittifaklardan daha çok ulusal çıkarlarına önem vermektedir. Bunun en iyi örneğini Trump’ın NATO’daki diğer müttefiklerini savunma paktının ekonomik yükünü taşımama suçlamasıyla görmüştük. Yani soğuk savaş sonrasında iktisadi, sosyal ve siyasal dengesini bulamayan dünya, daha önceki fay hatlarını daha da derinleştirecek bir krizle karşı karşıya: Covid-19
Yine yazının başında belirttiğim makalenin yazarı olan İtalyan diplomatın makalede geçen şu sözüyle dizinin ilk bölümünü bitirelim:
“This is a battle in which we are facing two terrible enemies: panic and selfishness.”
(İki korkunç düşmanla karşı karşıyayız bu savaşta: panik ve bencillik)
FİLDİŞİ KULEDEN…